Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (birine/bir şeye) karşı ayaklanmak | rebel against (someone or something) f. | ||
The students rebelled against the government. Öğrenciler hükümete karşı ayaklandılar. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | (birine/bir şeye) karşı ayaklanmak | rise against (someone or something) f. | ||
The masses rose against the dictator. Kitleler diktatöre karşı ayaklandı. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | (birine/bir şeye) karşı ayaklanmak | rise up against (someone or something) f. | ||
The Iranians are the only people who, at the present time, are rising up against their totalitarian regime. İranlılar şu anda totaliter rejimlerine karşı ayaklanan tek halktır. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | (birine/bir şeye) karşı ayaklanmak | mutiny against (someone or something) f. | ||
Öbek Fiiller | (birine/bir şeye) karşı ayaklanmak | rebel at (someone or something) f. |